İstanbul'un en eski yazlık yerleşimlerinden biri olan Kumburgaz'da son dönemde ciddi bir değişiklik yaşanıyor. Bu tarihi semt, yeni projelerle birlikte tekrar dikkatleri üzerine çekiyor ve bambaşka bir çehreye kavuşuyor. Bu yazımızda yeni Kumburgaz'ın yeni yüzünü iddialı bir şekilde temsil eden ve sınırları zorlayan bir villayı sizlere tanıtacağız. Villa konseptinin ötesine geçen, yer yer bir malikaneyi andıran çizgi ötesi detaylara sahip bu lüks villanın tasarımında Pimodek Mimari Tasarım imzası bulunuyor. Her köşesiyle baştan çıkarıcı bir mimariye sahip bu sıradışı villaya biraz daha yakından bakmaya ne dersiniz?
Villanın içinde nelerle karşılaşacağımızın ipuçlarını henüz bahçeye bile girmeden görmeye başlıyoruz aslında. Gereksiz gösterişten uzak ama sadeliğiyle göz dolduran şık bir peyzaj karşılıyor bizi. Çam ağaçları arasındaki bahçenin ince işleri devam etmekte olsa da, kısa süre sonra nasıl bir bahçenin ortaya çıkacağını tahmin etmek zor değil.
Villanın dışarıdan görüntüsü ciddi anlamda eski konakları andırıyor. On dokuzuncu yüzyıl İstanbul'unda kalabalık saraylı aileleri barındıran o nostaljik konakları anımsatan bu mimari, aynı zamanda modern detaylarla kendi çağını yansıtmaktan da geri kalmıyor. İnce bir işçilik ve iddialı bir tasarım uzaktan bile kendini gösteriyor olsa da yine gereksiz unsurlardan kaçınılmış ve aşırılıklara yer verilmemiş.
Betonarme bir yapı olmasına karşın villanın gerek iç gerekse de dış bölümünde yoğun bir ahşap kullanımı gözlerden kaçmıyor. Kullanılan malzemeler olduğu kadar tasarım ve uygulamadaki emeğin de birinci sınıf olduğunu belirtelim. Sonuç olarak ortaya uzun ömürlü olduğu kadar şık ve çekici bir görüntü çıkmış.
Villanın içine girdiğimizde dışarıdan bakıldığında hakim olan klasik konak mimarisi yerini daha modern çizgilere bırakıyor. Bu yönüyle güzel bir sürprizle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Bir diğer belirleyici unsur ise ferahlık tanımının sınırlarını zorlayan sıradışı genişlikteki odalar. Burada görülen salon bu konuya iyi bir örnek teşkil ediyor. Muazzam bir derinlik hissi ilk andan itibaren sizi sarıyor.
Ülkemizde de mimari ve iç mimari alanlarında bir hayli mesafe kat edilse de halen dikey mimari modeller ağırlıkta olduğu için çok iddialı villalarla sıkça karşılaşmıyoruz. Bu yüzden bu villanın üke ortalamasının bir hayli üzerinde olduğunu söylemek abartı olmaz. Ahşap tavanıyla göz kamaştıran bu mutfağın Avusturya Alpleri'nde bir dağ evinden olduğunu söylesek inandırıcı olmakta çok güçlük çekmezdik.
Mimarisi ve tasarımıyla ortaya koyduğu iddianın yanı sıra villanın her türlü modern ve lüks donanıma sahip olduğunun da altını çizelim. Bu donanımların arasında özel bir hamam dahi yer almakta. Geleneksel Türk motifleriyle bezeli çinilerin de bulunduğu hamam, bütünüyle mermerden oluşuyor. Yine hamam mimarisine uygun olarak bir kubbesi dahi bulunuyor.
Villanın donatıları arasında kapalı bir yüzme havuzu da bulunmakta. Üstelik zemindeki detaylı desen çalışmasından tutalım çevresindeki ahşap zemine, tavandaki bir başka desenli aydınlatmaya varana kadar sıradan bir havuzun ötesinde bir tasarım çizgisini vurguluyor.